Bosna Hersek’in Eski ve Minyatür İstanbul’u : Bihaç

bihac

Merhaba;

Bosna Hersek’e bilmem kaç defa gitmiş birisi olarak, Bosna Hersek ve Boşnaklar hakkında yazı yazmaya başlasam zannediyorum hem çok uzun sürer, hem de sizler okumaktan sıkılırsınız. Fakat size zihninizi tedavi edebileceğiniz, müthiş rahatlamış bir şekilde geri dönebileceğiniz bir şehirden bahsetmek istiyorum.

Kısaca Boşnak kardeşlerimizi özetlemek istersem, evet müthiş bir savaşın ve yokluğun içinden çıkmış dahi olsalar bugün normal hayatlarına devam ediyorlar ve bizler gibi kendilerine ait eğlence mekanları, gezilecek yerleri, gece hayatının olduğunu bölgeleri de mevcuttur.

Diğer yandan en büyük yanlış algı, aynı ülkede yaşadıkları Sırplar ve Hırvatların onların düşmanıymış gibi sergilenmesidir. Oysa ki, Bosna savaşında Boşnaklarla omuz omuza savaşan Sırplar ve Hırvatlar da vardır. Bu kişiler de, bu şehirlerin en az Boşnaklar kadar sahipleridir.

Yönetim sistemi dünyanın en berbat yönetim sistemi olduğundan hiç kimsenin zaten şüphesi yok. Yaklaşık 3,5 milyon kişinin yaşadığı Bosna Hersek’te, nüfusunun yarısının siyasetle ilgilenmesi, her yıl kabine değişmesi, federasyon devlet olmasından ötürü uluslararası kararlarda 3 devletin karar verici olması, ülkenin kendi içindeki devletleri arasında ki uyuşmazlıklar, 10 farklı kantonu ve bunlara bağlı meclisi olması, yaklaşık 240’ın üzerinde bakan olması, artık ülke yönetimini oldukça berbat hale getirmiştir. Bu sistemi kuran Dayton Anlaşmasının da süresinin bitmesiyle beraber bundan sonraki süreçte ne olacağı Bosna Hersek’te de merak konusudur.

Diğer yandan, turizm şirketlerinin kendilerini ticari olarak memnun edecek şehirleri devamlı reklam olarak insanlara empoze etmesinden ötürü, arka planda gezilmesi gereken birçok şehirde kapalı kalıyor. Zannediyorum bunlardan bir tanesi de Bihac şehridir.

Yukarıda yazdığım gibi ülkede 3 farklı devlet ve 10 farklı kanton olması her kantonun ayrı bir ülke gibi düşünmeniz gerekmektedir. Normalde Bosna Hersek’in Başkenti Saraybosna olarak deriz ve doğrudur fakat her kantonun da kendisine ait başkenti vardır.

Bu kantonlardan bir tanesi de Una-Sana kantonu olup, bu kantonun başkenti de Bihac şehridir.

En son 2013 yılında yapılan seçime göre şehir de 56.261 kişi yaşamaktadır. Bunlardan 49.550 ‘si Müslüman, 3.265’i Katolik, 910’u Ortodoks’tur. Fakat bölge zaman içerisinde oldukça gelişim göstermekte olup, Bosna’da “iyi” seviyede diyebileceğimiz göç artışını da göstermektedir.

Bihac Şehrine Nasıl Gidilir?

Bihac şehri, ülkenin kuzey batısında kalmaktadır. Şehre 3 yolla gidebilirsiniz. Bu 3 yol da kara üzerinden bir kaç saatlik mesafede kalmaktadır. Bosna Hersek’te araç kiralama fiyatları bu yazının yazıldığı tarihe göre günlük 30 ile 50 € arasında olduğunu söyleyebilirim. Fakat Bosna Hersek’in şehirlerarası yollarında araç kullanmak birazda olsa usta şoförlük ister, eğer kendinize güvenmiyorsanız lütfen karanlıkta araç kullanmayınız.

1-) Saraybosna’dan Gidiş

Saraybosna’dan gidebilmeniz için, aracınızla ülke otobanına girip, Travnik şehrinden çıktıktan sonra Donju Vakuf şehrini takip edip, arkasından Klujc şehrinin içinden geçerek yaklaşık 3-3,5 saatlik sürede ulaşabilirsiniz.

2-) Banja Luka’dan Gidiş

Eğer Avrupa’da yaşıyorsanız, Avrupa’nın belirli şehirlerinden Banja Luka şehrine uçuş vardır. Banja Luka ile Bihac arası yaklaşık 1-1,5 saat arasındadır.

3-) Zagreb’ten Gidiş

Eğer Schengen vizeniz varsa, doğrudan Hırvatistan’a gidip arkasından şehre ulaşmak istiyorsanız Zagreb üzerinden de yol yaklaşık 2,5 saat sürmektedir.

Bunların dışında bahsettiğim her şehrin kendi otobüs terminalinden bilet alarak yukarıda yazdığım yolculuk sürelerine 1’er saat ekleyerek ulaşabilirsiniz.

Bihac Şehrinde Nereler Gezilir?

1-) Una Milli Parkı (Una National Park)

Nefes kesen müthiş doğası ve doğal güzelliği ile zannediyorum gezilmesi gereken yerlerin başında birinci sırada yer alıyor. Burayı sadece bir park olarak görmeyin, burada rafting’te yapılabilir. Bir restaurant’ta kuzu çevirmede yenilebilir,

Bu milli parkın toplam büyüklüğü 198 km2’dir. Biletle giriş yapılabilmektedir. Parkın içerisinde yürüme yolları mevcuttur. Bir rafting sever iseniz ve yeşil doğa içerisinde ve temiz hava ile başbaşa kalmak istiyorsanız, gitmenizi muhakkak tavsiye ederim.

Ailemle Birlikte baharda gittik. Gercekten cennetten bir köse. Parkın içinde sanki parfüm sıkılmış gibi. Su sesleri su debisi zaten inanılmaz. Yeryüzünde altından ırmaklar akan cennet burası. Yesil ve mavi bir arada orman havası harika. Kesinlikle ölmeden gidilmesi gereken bir yer. – Türk Tripadvisor Kullanıcısı Yorumu –

Eğer Una Milli Parkında Rafting yapmak istiyorsanız, bu yazının yazıldığı tarih itibariyle ücreti 33 €’dur. Rafting yaklaşık 1-1,5 saat arasında sürmektedir.

2-) Una Nehri Üzerinde Yemek Yemeye Ne Dersiniz?

Bu konuyu atlamak, Bihac şehrine hakaret sayılır 🙂

Teknelerin üzerine kurulmuş, küçük yemek masalarıyla Una nehri üzerinde harika lezzetler deneyebilirsiniz. Bihac şehrinde yemekler genel olarak bir kişi çorba – ana yemek – salata ve tatlı yiyeceğini göz önünde bulundurursanız, yaklaşık 8-10 € civarında ücret ödersiniz. Nehir üzerinde verilen bu servisin ücreti biraz daha fazla olabilir, fakat hayatınızda bir defa da olsa muhakkak denemeniz gerekir diye düşünüyorum.

3-) Ostrožac Kalesi (Ostrožac Castle)

Biz Türklerin tarihi dünyanın dört bir yanına uzanır.

Bosna Hersek’in Avusturya-Macaristan İmparatorluğu idaresinde olduğu dönemde, Bihaç Valisi’nin eşi Isabella von Berks’in isteği üzerine romantik bir şatoya dönüştürülen Osmanlı kalesi Ostrozac, hikayesi ve mistik görünümüyle dikkat çekiyor.

Bihac şehrine yakın noktada bulunan Cazin şehri yakınında bir tepede, asırlar boyunca saldırılara mevzi, şehrin asillerine korunak olan kalenin kaderi, aynı zamanda şövalye olan Lothar von Berks’in eşi Isabella’nın “romantik” bir şatoda yaşamak istemesiyle değişti.

Bugün ise, bölgenin maddi yetersizliklerinden ötürü onarılamayan kalesi bir çok yabancı turisti yanına çekmesiyle beraber dönemin en eski heykeltraşlarının çalışmalarını hala içerisinde barındırıyor. Bu kalenin bizler açısından özelliği ise, Osmanlı’nın elinden alınmış bir kale olmasıdır. Maalesef, Hırvatistan devleti bugün dahi kaleyi kendi mülkiyetine almak için Bosna Hersek’e çeşitli diplomatik baskılar yapmaktadır.

4-) Osmanlı Türbesi ( Ottoman Turbe )

Türbe, Osmanlı döneminde İslami bir türbe olarak inşa edilmiştir. Avusturya-Macarlar tarafından Bihac kuşatması sırasında ölen askerleri anılması için yapılmıştır. Altıgen yapı, bölgeden bir taş olan Bihac’ta bulunuyor.

5-) Fethija Mosque ( Fethija Camisi)

1266 yılında Gotik tarzda yapılan katolik kilisesi, 1592 yılından bugüne Cami olarak kullanımına devam etmektedir.

1266 yılında ilk yapıldığında tarihsel kayıtlara göre bu bina bir Katolik Manastırı olarak kullanılmak istenmiş.

6-) Bihac Sokaklarında Yürüyün

Bihac sokakları nehirinde verdiği ahenk ile beraber yürümesi oldukça zevklidir. Sokak aralarında bulacağınız hediyelik eşya satan dükkanları, nehrin yanında bulunan ve İstanbul’un Reina’sını andıran “Bistro” size bir İstanbul maketi içerisinde yürüyormuş havası verecektir. Yine şehir merkezinde çok fazla heykel görebilirsiniz ve sanatsal faaliyetlere denk gelebilirsiniz.

Bihac şehri, diğer şehirlerinin yanısıra bir Avrupa şehri havasını size andıracaktır. Ülke her ne kadar gelişmemiş seviyelerde olsa da, insanların güler yüzlü ve dost canlısı olması size kendinizi evinizde hissettirecektir.

Bihac’ta Ne Yenir?

Bosna Hersek yemekleri harika olmakla beraber tadı bizim lezzetlerimize de yakındır. Cevapi, Pleskavisa gibi köfteye benzer bir çok lezzet bulabilirsiniz. Bununla beraber, muhakkak denemeniz gereken diğer yemekler “Sopska Salatası” , koyu yoğurdu, Boşnak Böreği bir çok “Pekerna” isimli pastanelerde bulmakta mevcuttur.

Bir yanıt yazın