LGBT'ye Karşı Olan Eski LGBT Üyelerinin, Kendi Toplulukları Tarafından Dışlanması

Herkese Yeni Bir Blogtan Selamlar;
Bu sefer yazdığım yazımda hususiyetle dikkat çekmeye ve ilgi toplamaya çalışmıyorum. Yalnızca uzun zamandır yaptığım bir takım akademik araştırmaların ve sosyal deneylerin kısa özetini yazmak istiyorum. Sonuçta bu blogları bilgilenmek ve bilgilendirmek için yazıyorsak, her şey zihnimizde de kalmamalı ve bir yerlerde yazılı bulunmalı düşüncesindeyim.

Aşağıda yazacaklarım, doğuş fıtratı itibariyle çift cinsiyetli olarak doğan kişileri tenzih ederek başlamak istiyorum. Bu gibi kişilerin yaptıkları yaşam tercihlerine de sonsuz saygım bulunmaktadır.
Eğer ortada bir toplululuk var ise, o topluluğun (community) çevresine biraz daha dikkatli bakmak gerekir. Çünkü topluluk gün geçtikçe büyüyorsa ve büyümeye de devam ediyorsa, orada büyük rakamlar kazanan insanlar olduğunu gözlemlemek bir süre sonra en doğrusu olacaktır.
Pandemi döneminde Avrupa Birliği tarafından ne destekler veriliyor diye biraz merak etmiştim ve kendi “Horizon” proje tabanından biraz sorgulama yapmak istedim. Pandemi döneminde AB ülkeleri bile zordayken bazı proje fonları kapalıyken veya yenisi açılmamışken, LGBT üzerine moda akımı oluşturabilecek ve çeşitli onların haklarını koruyacak fonlar da açıktı.
Tabiki de Pandeminin LGBT ile bir alakası olamaz fakat fonların milyon eurolar olması topluluğu biraz daha gözünüzde canlandırmanıza yardımcı olabilir.
Merkezi Amerika’da bulunan “Saunders” isimli akademik yayın şirketine göre,  Amerika’nın %10’u LGBT üyesidir. (1)  Bu akademik araştırma her ne kadar eski olsa da bu rakamın bugün Amerika’da %15’in üstünde olduğu ve ülkenin yaklaşık %60’ının da evlilikleri desteklediği tahmin ediliyor. Tabi bu perdenin gözüken yüzü. Perdenin gözükmeyen yüzünde, bugün bir çok eyalette hala LGBT kabul edilmemekle beraber, LGBT üyeler  hala işe alınmamakta, mevcut işini yaparken LGBT olduysa işten çıkarılmakta ve devlet memuru da olamamaktadır. Yani Amerika’nın tamamı da bu konuyu çokta sahiplenmiş değil.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri tarafından 2000 yılından yazılan bir makale de (2), LGBT üyelerinin neden bu hale geldikleri ve birebir yaşadıkları çok fazla hastalıklar konusunda dikkat çekmeye çalışmıştır.
Yapılan araştırmaya göre;
Trans bireyler, yalnızca diğer cinsiyet olmanın kültürel avantajlarına yönelik bir arzu değil, güçlü ve kalıcı bir çapraz cinsiyet kimliğine sahip olan kişilerdir. Trans bireyler Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından cinsiyet kimliği bozukluğuna sahip olarak kabul ediliyor ve daha ötesi her ne kadar 2000 yılı makalesi olsa da bunun hala bir “hastalık” olduğu söyleniyor.
Diğer yandan bu kişilerde yaşanan kişilik bozukluklarının bir çok nedene bağlamaktadırlar. Tıp dünyasının 2000’li yıllardan sonrasında yapılan gelişmelerinde dahi hala literatürde tedavisi mümkün olmayan durumlar nedeniyle,  bu kişilerde normal insanlara nazaran, daha fazla alkol tüketimi, daha fazla uyuşturucu tüketimi, daha fazla intihar etme isteği bulunuyor.
Aslında hepsinin benzer hikayeleri mevcut. Farklılaşmanın ötesinde, küçük yaşlarda doğru kimlikler aileleri tarafından empoze edilmediği veya tam anlatılmadığı için kendilerinde oluşan yeni kimlik arayışının bir düşünce yapısı olarak karşıya çıkıyor.
Zaman içerisinde bu duygu değişim yoğunluğuyla beraber intihar etme içgüdüleri de ortaya çıkıyor. Yine yapılan araştırmalar da sadece LGBT ile ilgisi olmayıp, intihar etmek isteyen insanlarda ortak noktalar olduğu söyleniyor.

İntihar Etmek İsteyen İnsanların Ortak Düşünce Yapıları

  • Yeme veya uyku alışkanlıklarındaki değişiklikler
  • Aile ve arkadaşlardan artan izolasyon
  • Normalden daha aktif ve agresif olma eğilimi
  • Değerli mülkleri vermek ve/veya “hayatı düzene sokmak” için artan ilgi
  • İntihar hakkında konuşmak veya intihar etmekle tehdit etmek
  • Dini inançlara ve ahirete ani ve yoğun ilgi
  • Sevilen birinin ölümü veya yakın bir arkadaşın uzaklaşması gibi yakın zamanda kayıp yaşamak
  • Uyuşturucu ve/veya alkolün fazlasıyla kullanımı
  • Çok aşırı mutlu olmak veya üzüntülü olmak. Zannediyorum Mehmet Pişkin’in intihar etmeden çektiği şu video örnek gösterilebilir.

Uyuşturucu Maddeyi Sürekli Kullanmak İsteme Nedenleri

Lezbiyen, gey, biseksüel ve transeksüel toplulukta uyuşturucu ve alkol kullanımına ilişkin ilk raporlar, madde kullanımının yetişkin gey nüfusunun yaklaşık üçte birini etkilediğini öne sürdü (3) . Daha yakın tarihli nüfusa dayalı anketler, eşcinsel ve heteroseksüel erkekler arasında içme alışkanlıkları ve uyuşturucu kötüye kullanım sıklığında çok az fark buldu. (4) Lezbiyen ve heteroseksüel kadınların karşılaştırmaları, alkol tüketiminde hiçbir farklılık göstermedi, ancak lezbiyen ve biseksüel kadınların alkolikleri iyileştirdiklerini bildirme olasılıkları daha yüksekti. (5,6)

Eşcinsel erkekler, esrar, “poppers” (amil nitrit veya butil nitrit), metilen-dioksiamfetamin (MDA), barbitüratlar, etil klorür ve amfetaminler gibi daha geniş bir uyuşturucu yelpazesi kullanır. Nedensellik belirlenemese de, inhalanların, amfetaminlerin ve kokainin tutarlı kullanım öyküsü, enjeksiyon uyuşturucu kullanımından bağımsız olarak HIV ile güçlü bir şekilde ilişkilidir.

1 çalışmada biseksüel ve gey erkek gençlerin yaklaşık %60’ı uyuşturucu madde kullanıyor ve madde kötüye kullanımı için psikiyatrik kriterleri karşılıyordu. (7) Lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender gençlerin enjekte edilebilir uyuşturucu kullanma olasılıkları 9 kat daha fazladır. Ayrıca 13 yaşından önce cinsel aktivitede bulunma, kokain kullanma ve esrar ve tütün içme olasılıkları daha yüksektir. (8)

Eğitim Hayatını Yarıda Bırakmalar

Lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender gençlerin %95’inden fazlası, kendilerini farklı hissettikleri için akranlarından ayrı ve duygusal olarak yalıtılmış hissediyorlar. Eşcinsel gençlerin neredeyse yarısı ve lezbiyenlerin %20’si ortaokulda sözlü veya fiziksel saldırıya uğruyor. 4 Lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender gençlerin okul mülkünde bir silahla tehdit edilme olasılığı heteroseksüel insanlara göre 4 kat daha fazladır. Lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender gençlerin kişisel güvenliklerinden korktukları için okulu kaçırma olasılıkları 5 kat daha fazladır; Bu öğrencilerin %28’i liseyi bırakmaktadır.

LGBT’nin Doğru Olmadığını Düşünüp, Geriye Dönmek İsteyenler

Yukarıdaki maddeler de yazdığım her şey, aslında bundan sonrasını yazarken daha rahat anlaşılabilmesi içindi. Her ne kadar LGBT savunucularının yaptığı PR kadar arka plan da gözükmese de LGBT kimliğinden sıyrılıp eski haline dönmek isteyenler de mevcuttur.

Hikayenin çıkış noktası şudur;

Bir kişi cinsiyet değiştirilmesine yönelik operasyona girmeden önce veya mevcut cinsiyet değişimi durumunu koruyabilmesi için sürekli kullanması gereken hormonlar ve ilaçlar bulunmaktadır. Tabi bunlar ayrı bir sektör malzemesi olduğu için,  belirli ücretler ile temin edilmektedir.  Yani bu iş başlı başına bir sektördür. Fakat ne zaman ki kişi, bu hormonları kullanmayı bırakır ise, vücudu yine eski haline dönmeye devam ediyor.

Aynı şekilde hormon kullanımı devamlı ve sürekli ihtiyaç olabiliyor. Tabi bu durumla beraber hormon veya testosteron kullanmayı bırakan insanlar da tekrar kendi haline dönüş süreci başlıyor. Bu dönüş sürecine girenlerde, doğal olarak eskiden içerisinde bulunduğu LGBT topluluklarından dışlanıyor ve kovuluyor.

Bu durumdan etkilenenlerden bir tanesi 30 yaşında olan Charlie Evens isminde ve New Castle şehrinde yaşayan bir kişi. Charlie, arkadaşlarıyla beraber hormon kullanmayı bıraktıktan sonra vücudunun eski hale dönmesinden eski arkadaş çevresinden ve LGBT topluluklarından tümüyle dışlanınca internet üzerinde “The Detransition Advocacy Network” ( Geçiş Hakkı Savunuculuk Ağı ) isminde bir platform oluşturuyor ve kurduğu platform şu anda 10.000’den  fazla kişiye erişiyor. Sadece yaşadığı New Castle şehrinde dahi, 50’den fazla kişi olduğu anlaşılıyor.

Bahsettiğim konunun İngilizce versiyonlu videosu buradan izlenebilir.

Bizim ülkemizde ise durum yaptığım bazı teknik araştırmalara göre daha acı duruyor.

Şöyle ki;

Kendilerini bu eşgale soktuğuna inanan insanlar LGBT üzerinden faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla farklı ülke de daha kolay iş arama ve iş bulma hayallerine düşüyor. Gerekli resmi başvuruları yapıyor ve ülkeden iltica etmenin bir yolunu arıyor. Tabi oralara gittiğinde eski haline dönüyor mu bilmiyoruz. Fakat mevcut ekosistemin içerisinde kazancı iyi ise, aynı fantezileriyle de yaşayacağına da eminim.

Bir gün bir iş nedeniyle bulunduğum şehirden farklı bir şehire gitmiştim. O şehirde bir arkadaşımı gördüm ve kendisiyle buluştum. Havadan sudan konuşurken, evdekiler nasıl dedim ve annesinin işe başladığını söyledi. Ne iş yapıyor dedim, “Gassale” dedi. Yani vefat etmiş kadınları yıkayan kişi demektir. Neyse annesiyle de görüştüğüm açık açık sordum. “Sonradan cinsiyet değiştirenler, nasıl yıkanıyor?” dedim ve “Doğduğu cinsiyetiyle” dedi. Zaten olması gereken de buydu.

Fakat “eğitim” hakikaten çok önemli bir şey. Bir kişi çocuk yaş itibariyle sahip olduğu cinsiyet aşılanarak yaşamalı ve yerini bilmeli. Her ne LGBT istisnai bir durum olsa da, desteklenmemeli.

Bi tık uzun oldu

Bir sonraki yazı da görüşmek üzere;

KAYNAKLAR:
1-) Kinsey AC, Pomeroy W, Martin C. Sexual Behavior in the Human Male. Philadelphia: WB Saunders; 1948.
2-) Health care problems of lesbian, gay, bisexual, and transgender patients
3-) (LH Fifield, JD Lathan, C Phillips, “Alcoholism in the Gay Community: the Price” Of Alienation, Isolation, and Oppression”, Gay Community Services Center’ın bir projesi, Los Angeles, 1977)
4-) Stall R, Wiley J. A comparison of alcohol and drug use patterns of homosexual and heterosexual men: the San Francisco Men’s Health Study. Drug Alcohol Depend 1988;22: 63-73.
5-) Welch S, Howden-Chapman P, Collings SC. Survey of drug and alcohol use by lesbian women in New Zealand. Addict Behav 1998;23: 543-548.
6-) Bloomfield K. Kentsel bir nüfusta lezbiyenler ve heteroseksüel kadınlar arasındaki alkol tüketiminin karşılaştırılması. Uyuşturucu Alkol Bağımlı 1993; 33 : 257-269.
7-) Remafedi G. Adolescent homosexuality: psychosocial and medical implications. Pediatrics 1987;79: 331-337.
😎 Savin-Williams RC. Verbal and physical abuse as stressors in the lives of lesbian, gay male, and bisexual youths: associations with school problems, running away, substance abuse, prostitution, and suicide. J Consult Clin Psychol 1994;62: 261-269.

Bu yazıyı okumanız yaklaşık 9 dakika sürecektir.

Yazımı Nasıl Buldunuz Diye Sorabilir Miyim? 🙂
[ Average: 0]

Yorumlarınızı Varsa, Buradan Buyrun :)

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir